tanrıyı arayan adam bi
dost
Bu gerçek bir hikayedir.
zaatiyeler medresesini senle ben kurutmuştuk.aslolan
yorgunluğumuz değil korkumuzdu.tavan olarak taban olmuş bir ezintinin
zangoçlarıydı a'nın büyüsündeki demir atlar.kangallar gibi enik,onlar gibi
serindik.bulamadığımız genelerde sefil olmuştuk deli mabedlerimize akan suyun
içinde.ışık ve karanlık o kadar belirsizdi ki kafamızı kaldırmamıza bile gerek
yoktu.
kahrolup kan okuyorduk, damarlarımızın sertliğinde eriyor, nefsin
seferinde hınç dolarken o dipsiz ve kadim çöl de;en iyi bildiğimiz şeyi
yapıyorduk dönen metalçarkları terk ettiğimiz seferlerde donarken sen ile ben.en iyi bildiğimiz şeydi dans.uçsuz ve bucaksız.
nadir mola veriyorduk.gerçekten yorulmuyordum.ve bir de
susadığımı hatırlıyorum.en çok da ay altında yürümek ha diyince olamayacak
türden güzel bir olumdu.gündüz denilen zaman ekseninde sessizliği dinlemek
dolduruyordu derinlerimi.ve konuştuğumuz 3-5 kelimenin 7 oluşunu ve sonra 9
oluşunu kutlamalarımızın her biri enfes afford(gücüyetebilmeler)larla dolulu
bir gökkuşağı yüzdürüyordu içime.çift sayılara geçince kapabiliteyi yitirmeyi
de ayrı seviyordum.biz 2 ayrı hacimdik senle ama sen beni en ucca taşıyabilen
en harika kaldıracımdın bu hayatta.bunun için karma'ya şükrediyordum.sen bunu
bilmiyorsun.hiç de bilmemelisin aslınabakarsan.çünkü hazırdoğduğumuzu
unuttuğumuz her a'n biz yeniden doğmalıyız seninle.o bunu istiyor.daha dallı ve
daha budaklı.daha karışmış daha zor daha tek.daha bir.dahası hepsi.ve akan sıvılarımızın
kimyasal reaksiyonlarını kamaşırken biz her a'n unutuyorduk hacmimizi derin
buzullarımızda.
sen benim kutsanışımın sembolüsün.bunun yegane kanıtısın.
iyiki de varsın.hakkında ve hatrında söyleyecek çiftlerce lafım ve sazım var
olsa bile ben yine,her seferinde,nefesim yettiğince seni dinlemek için a'n ı
yakacağım.
şimdi burda ezelden beridir konuştuğumuzu söyleyecek ve
haklı olduğunu sana teslim etmem gerektiğini dillendireceğim de,sen,beni
dinlemeyip ortada yanan ateşe bi odun atabilme ihtimalini
hayatlandıracakken,tam o esnada,doğuş şarkımızı sonsuzluğa devam ettirenki
resmimize bakarken o'nun gülümsemesini duyucam içimde.gülüşümde yüzüne günücek
o'nun yankısı ve sonra beynine çarpıcak radyo dalgası.ve aramızda sonsuza kadar
yol alıcak birbirine bakan iki ayna gibi.
varoluşumu ruhuna müjdelediğimde bende kendimi tamamlanmış
hissedebildiğim anda süregelen elektronik transferlere bir sayaç konulursa bu
makinanın da arıza vereceğini sana anlatırken buluyorum kendimi geceleri.sanırım
her an daha çok düzeliyorum.bunu bizim için yapıcağım.ben senim.
ve dibbe kadar da sorsan verecek bir cevabım yok çünkü tıpkı
senin gibi bende birşey bilmiyorum.bilsem söylermiydim bilmiyorum. önce
labaraduvarımda biraz deneylerdim o'nu.inini cinini derinlerine sorardım.ah'ını
aklınla çarpar gene duvara asardım. sonunda bakardım sanırım.evin yakınlarına
gelmeni beklerdim.sen uyurken en tatlı yerinde ben girmek isterdim içeri.odanın
tamamen rule-free(kuralsız) olmasını dilerdim.mmm.ruhunu avcumda durdurmak
isterdim.en karanlığına girip oradakileri günışığına serpiştirirken bulurdum
çünkü o'nu sonsuz aşkını.
bana fısıldarken ruh yoksulluğumuzu o an kıvraşırdı duyum
kulaklarımda.ilk kavrulmaya dair bi hissiyat yokken,bu ikinci ve senelerce
süreni oldukça güzel kavrulunduğu söylenebilinir.
enfes sesinde,derin nefsinde,sessiz telinde ah-ı en yüce
notaların huysuz olanını seçtiğinde,sen ahval ve ahkamlar zılgıtında beni
deştiğindeki a'n ları hatırlıyorum hala sevginde.
aramızdaki aşkın birbirinden bile habersizliği sakin ve
durgun gemileri oynatırken buldururdu beni bana.ruhumun her hareketimde seni
yakalaması aklımı çelendi en dorukta.filikaları bile unutturan deniz ufkunda
sana vurduran kutsansı dalgaları sayan çocuklar kadar hür ve demirsiz,çoğu
zamanlar çıldırtayısa unuttuğum gelecek zaman ekinin şimdikiyle eşleşmesi gibi
kusursuz ve kadim.her seferinde tekrar hata yapmayı istemenin fikirsel
sonsuzluğu ve üzengimin çekicimde bulduğu titreşim kadar velevim senin
huzurunda.bunu zirilyarlarda bulmanın as-i fıkrasında, a bendinde , en başında
yazdığı gibi, sadece sen bana lazım olan'ın hüzmesinde varolmanın aşkını
duyumsadığım.yaratılanlarla bir'im ama aslında bir bile diğilim
bendenizde.aslında sonsuzum.kendime bile sahip olamamışken, sana sahip
olabilmek en güzel senaryoda bile yaşanamayacak kadar fazlaydı.birer ayakta
yürüyen memeli olarak bizler,var olarak buna katıldığımız paylaşımda, bu
yeşil-mavi yuvarlak üstünde, bunu hakedebilecek pek birşey yapamayız.bunun
büyüklüğü senelerimizi aşar,ve ruhküremizle çarpılır.parmaklıklarımızdan
görülen siyahi günışığını biraz aydınlatabilmek için nice fantaziler
denenmiştir bu açıklıklarda.lakin ve lakit eskaza devrilmiş mezar taşlarında
hep aynı şey yazar.iki ve bir satır.bedenindeki altın orantıyı yakalayan
rakamlar gurubundan..
sekizler çizerek yüzmeyi öğrendiğim surlarında, defter-i
adalet dergahında, bitirebildiğim bikaç cild kitapta da aradığım üzere
notaların benzerliğinin hipotalamus bezinde buluşması gibi nacizane ve
şişhane.her adımda yeni bir ses.faerklı tonajlarda enerjiler.açılarda
tekbirler.aslolan feslerimizde saklanmış dehlizlere suyu
ulaştırmak.hakkaniyetini sesli ve dokulu bi şekilde yaşayabileceğin tek
sarnıcın başında duran adamım ben.elimde ikea çantası.
huzuru dörtgen hacimlerde bulduğu sananın oğlu-kızı!sınıra
oradan başlarken düşünmediğini biliyorum.o yüzden bu satırları dinliyorsun.ama
yanlızlık sende değil.yanlızlık tanrıdadır.bunu kendi söylemez ama sana
tattırır.
her seferinde ve her derecede hafız olabilirsek; bizi bulacaktır.aslında
literally biz onu bulacağız.doğduğumuz an ondan uzaklaşırız.ve son nefese kadar
da onu özleriz.o olacağımız anları yaşarken vaadederiz.bunun için bir kitaba
ihtiyacımız da yok.metal yerlerine su değdirirsen elektriği iletirsin.*
*elektrik:yaşam boyu süzgecimize takılan her data yı simgeler.bu
datalardan güzelleriyle yola çıkanlar, naim olurlar.herşeye kadir ve herşeye
ait olurlar.seslerinde nur olur ve bakışları doyurur.dokunuşları yok
eder..sevişleri unutturur.a'n ı büyülerler ve serzenişte bile düşündürürler.
ak ile yola çıkan demirdaşlar ile kavram kavgasına uğraşan
olmamış insanlarla bir dalaşımız olsa da, evimizi onların antisini yaratmak
için tesis etmenin dayanılmaz gururunu yaşatanlara ilgi duyuyorum.
bunun örnekleri nicedir.ve fii ce de de olduğu gibi biri
çıkacak ve herkesi susturacaktır.bile bile lades diyen zatallerin biri olmak
nefes alıcı ve hayır dölleyici.gerisi sana kalmış... .
.