10 Mart 2015 Salı

bir nisan


An; ezellerimde buluşuyorum seninle.hem korkutuyorsun beni hem dayanılmaz bi merak salarak içime.akıyor sonsuz zehirin ahiret-i devran rüyamıza.bal yanaklarını son kez severken,ruhum armut ağaçları gibi sarkıyor eşine.nur oluyorum seninle,sen uyurken bile.bakmayışların beni korkutsa da seninle birlikte o yolu yürüyorum soğuk efkarlarda.off. sevgim sana akarken ses çıkarmıştır eminim.o derece yoğun senin sevgin içimde.şu an kıyamet kopsa; durdururum..
yaprak sesleri duyuyorum.hastane koridoru değil ama yaprak sesleri kulağımda.sen benden giderken bile gidişini seviyorum.bu bayramı seninle kutluyor, ruhumu sana gönderiyorum.sanki seninki azalıyormuş gibi..delilik...nöronlarım senin için çırpınıyor.tırmandığımız ağaçları hatırlıyip, dal oluyorum bastığın..zar oluyorum yardığım.yardım.et.tanrım..


12 Ocak 2015 Pazartesi

araz

onu bunu bırakta buralar destan olmuşlarcasına kara güller durağı.şevkalade canan'ım surlarının efendisinden kölesine,mazbut bir efsun koyarken yol her ikimizede gizli gizli, damarlarcasınca sanelerde; tozan ormanlarında bir gıptegüp fermanında bulmuş rakun sazlığındanbaşka.ama paranormallerinde sen yazdın bunu.bellerinden ince kap kacaklarıyla enfirik figanlara dönüştü bastıbacak cığlığın.ve sen su hüzmelerinde o'nu görmedinmi?
sarıkamış düzlüğü isabet etmiş olacak ki sen bile antisosyorik gözlemlerince duysan yinede temizce dolanamayacaksın!bu bahşedilen en denizenazır hakikat olacak tabağına.ve sen kıymet bilipte banasormaz yeminlerinde herseferinde hadımedeceksin seferilerini.doğal kaynaklarında birebir sandalye kovaladığın dostların enfes sevdirimlerinin başlıca temennisi olacaklar.ve gururla fırlattığında roketini,bil ki artık serzenişte olmayacaksın.
bahşedilen su,akıttıklarından tozolmuş bayramafıyetlerınde bıle sana bal olmayacak.ve sabırla derman olman hiçbir halta yaramayacak..
ama sen..bir gülü her yaprağında goncagül kebabına sararsan, ne abaküs ne diferansiyel önünde durabilirse sen yinede Potsdam ı anabilirmisin?
serdengeçipbindiğimiz o atı kulvarında yanlız bırakanların selim olduğu ateşkeslerimizde yapmadıkmı bu tayı seninle?
bir uyarı atışıydı seninki babanın damarlarında kalan uğrak bir fidanı dilegetiren en orta çocuğu açlıktan kıyılara mı susardı?
yazın en sıcak gününde başettiğimiz gözler dolusu kuruntuların en mabet sokağında kaldırıma nazır buldum yoncanı.ve seni santimlerce sigara böreğine çalakaşık sardım.tekrarında sansürlerin olmadığı rızalarının yadsınmasına deliren bir köy muhtarı narasında kaldırdım duvağını perçinlerime..ve sen yine yokta kaldın en afilli yoklamalarda..